VEKALET ÜCRETİ KİŞİSSEL HAKTIR BU YÜZDEN KANUN YARARINA BOZMA YOLUNA GİDİLEMEZ.
YARGITAY 1. C.D. 05.11.2008 TARİH, 2008/9091 E. – 2008/7078 K.
“VEKALET ÜCRETİ KİŞİSSEL HAKTIR BU YÜZDEN KANUN YARARINA BOZMA YOLUNA GİDİLEMEZ”
“KESİNLEŞMİŞ BULUNAN KARARLARDA, GEREK MADDİ HUKUK VE GEREK USUL HUKUKUNA İLİŞKİN AYKIRILIKLARIN GİDERİLMESİ İÇİN BAŞVURULABİLECEĞİ, … VEKALET ÜCRETİNİN YARGILAMA GİDERİ SAYILMASININ, ONUN KİŞİSEL HAK OLMA NİTELİĞİNİ DEĞİŞTİRMEYECEĞİ, … ŞAHSİ HAK BAKIMINDAN KANUN YARARINA BOZMA YOLUNA GİDİLEMEYECEĞİ”
“ÖZET: Vekalet ücretinin yargılama gideri sayılması, onun kişisel hak olma niteliğini değiştirmez, kişisel hakka yönelik yasaya aykırılıkların Yargıtay tarafından incelenebilmesi için hükmün hak sahibi tarafından temyizi gerekir. Oysa sanık vekili hükmü temyiz etmemiştir. Avukatlık ücreti şahsi hak kapsamında olup, şahsi hak bakımından Kanun Yararına Bozma Yoluna gidilemeyeceğinden isteminin reddine karar vermek gerekmiştir. Tüm bu nedenlerle; kanun yararına bozma isteminin reddine, dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verilmiştir.
(5271 S.K. m.223,309) (765 S. K. m. 456, 457)
Dava: Öldürmeye teşebbüs suçundan sanık S. Y. hakkında İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesinin, 04.04.2008 tarih 2007/165 esas, 2008/73 karar sayılı kararının Adalet Bakanlığının Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 14.08.2008 tarih 2008/10629/43297 sayılı istemlerine dayanılarak 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi gereğince Kanun Yararına Bozulmasına ilişkin, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 29.08.2008 tarih 2008/174340 sayılı tebliğnamesine bağlı dosyası Yargıtay 2. Ceza Dairesinin 24.09.2008 tarih 2008/22729 esas, 2008/14566 karar sayılı görevsizlik kararıyla birlikte Dairemize gönderilmekle okundu; Gereği konuşulup düşünüldü:
Karar: 1- OLAY; İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının16.01.2007 gün 2007/737 esas sayılı iddianamesiyle sanığın müşteki Volkan Şenol'u yaraladığından bahisle TCK.nun 456/2,457/1. maddelerinden cezalandırılması için İzmir Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı, İzmir 28. Asliye Ceza Mahkemesinin 30.01.2007 tarih 2007/56 esas, 2007/23 karar sayılı kararıyla eylemin öldürmeye teşebbüs suçuna mümas bulunduğundan bahisle görevsizlik kararı verildiği, İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 04.04.2008 tarih 2007/165 esas, 2008/73 karar sayılı kararıyla sanığın isnat edilen suçu işlemediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nun 223/2-b maddeleri gereğince beraatine karar verildiği, kararın sanık ve müdafii ve mağdurun yüzlerine karşı tefhim kılındığı; ve 14.04.2008 de kesinleştiği, incelenen dosya kapsamından anlaşılmıştır.
2- KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNE İLİŞKİN UYUŞMAZLIĞIN KAPSAMI; sanık vekili 04.07.2008 tarihli dilekçesiyle müvekkili hakkındaki beraat kararının temyiz edilmeksizin kesinleştiği, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesine göre, hazine aleyhine maktu ücreti vekalet takdir edilmesi gerektiği halde, edilmediğinden bahisle İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesinin, 04.04.2008 tarih 2007/165 esas, 2008/73 karar sayılı kararına karşı yazılı emir yoluna gidilmesini talep etmiş Adalet Bakanlığınca 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması istenmiştir.
3- HUKUKSAL DEĞERLENDİRME; 13 Aralık 2007 tarihinde resmi gazetede yayınlanıp yürürlüğe giren ve Hüküm Tarihinde Yürürlükte Bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/5. maddesi Beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık yararına hazine aleyhine maktu avukatlık ücretine hükmedilir hükmünü taşımaktadır.
Sanığın kendisini Bakırköy 13. noterliğinin 02.07.2007 tarih 18864 yevmiye no.lu vekaletnamesiyle İzmir Barosu Avukatlarından Avukat A. D. vasıtasıyla temsil ettirdiği anlaşılmaktadır.
4- Sonuç ve Kanaat; CMK.nun 309. maddesinde düzenlenen Kanun Yararına Bozma Yoluna, temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşmiş bulunan kararlarda, gerek maddi hukuk ve gerek usul hukukuna ilişkin aykırılıkların giderilmesi için başvurulabilir. İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesinin, 04.04.2008 tarih 2007/165 esas, 2008/73 karar sayılı ilamıyla sanığın beraatine karar verilmiş, ancak Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/5. maddesine göre, ücreti vekalet takdir edilmemiş ve hüküm temyiz edilmeden kesinleşmiştir. Vekalet ücretinin yargılama gideri sayılması, onun kişisel hak olma niteliğini değiştirmez, kişisel hakka yönelik yasaya aykırılıkların Yargıtay tarafından incelenebilmesi için hükmün hak sahibi tarafından temyizi gerekir. Oysa sanık vekili hükmü temyiz etmemiştir.
Avukatlık ücreti şahsi hak kapsamında olup, şahsi hak bakımından Kanun Yararına Bozma Yoluna gidilemeyeceğinden isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
Sonuç: Tüm bu nedenlerle; kanun yararına bozma isteminin reddine, dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 05.11.2008 gününde oybirliği ile, karar verildi.
